Haber

Serdar Akınan: Dosyanın içeriği benim 35 yıllık meslek hayatıma gölge düşürme amaçlıdır.

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bu sabah gözaltına alınan gazeteci Serdar Akınan’ın İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifade ortaya çıktı. Akınan, daha önce röportaj yaptığı Muhammet Yakut isimli kişiyi tanımadığını ancak bir gazeteci olarak iddialarını araştırma ihtiyacı hissettiğini söyledi.

Gazeteci Serdar Akınan, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde gözaltına alındığını Twitter hesabından duyurdu. Akınan, ifadesinde “Gözaltına alınıyorum. Ayvacık ilçe polis merkezine götürülüyorum” ifadelerini kullanmış, güvenlik ekiplerinin evlerine geldiği sırada çekilmiş bir görüntü eklemişti.

Akınan, öğle saatlerinde polis ekipleri tarafından İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Emniyet Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Ortada İnan’ın karakoldaki ifadesi ortaya çıktı.

‘DOSYA İÇERİĞİ MESLEKİ HAYATIMA BÖLME AMAÇLIDIR’

ANKA’nın haberine göre Akınan, yaptığı açıklamada, sosyal medya hesaplarının yönetim ve paylaşımlarının kendisine ait olduğunu, belgedeki bazı içeriklerin ise kamuoyunda ‘pro-media’ olarak bilinen yayın kuruluşlarıyla ilgili olduğunu söyledi. . Yapılan haberlerle ilgili olarak, “Yaptığım paylaşımlara atılan manşetler kabul edebileceğim şeyler değil. Bu yayın kuruluşlarındaki kişiler FETÖ bağlantılı yayın kuruluşlarında görev yaparken ben yıllarca internet üzerinden Fetullah Gülen ve örgütüyle ilgili yayınlar yaptım. Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığım Sky Türk kanalında ve bu yayınlar nedeniyle bu kişiler tarafından yoğun bir şekilde saldırıya uğradım.Belgenin içeriği 35 yıllık meslek hayatımı karartmaya yöneliktir.”

Herhangi bir siyasi parti, dernek veya sendikaya üye olmadığını anlatan Akınan, Muhammet Yakut’u daha önce tanımadığını ancak bir gazeteci olarak argümanlarını araştırma ihtiyacı hissettiğini belirtti.

‘KISA BİR TOPLANTIDAN SONRA YAYINIMIZA KATILDI’

Serdar Akınan, kelam konulu neşriyatıyla ilgili olarak şunları aktardı:

“Önce internette adını arattım. Diyarbakır’da görev yapan meslektaşlarımı aradım. Yaptığım ilk yayında onu kendime hedef edindim ve tezlerinin çok önemli olduğunu, kendisinin olmadığını belirttim. Bugüne kadar bilinen bir isim olduğunu ve bu durumun şüpheli olduğunu belirterek, “Serdar Akınan adında bir gazeteci var ki anlayabiliyorum. Beni araştırıyor. Beni araştırmak istiyorsa 1992’de BOTAŞ’ta çalıştığımı söylesin’ dedi. Yine yayında DP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile telefonda görüştüğünü söyledi. Enginyurt’u da aradım. … Onu tanımıyorum ama benimle temasa geçti ve ben onunla konuştum.’ Kabul etti ve bir gün bir saat üzerinde anlaştık. Sonra canlı yayınlandı.

‘SÖZ KONUSULMASI GEREKEN İDDİALAR GÖRDÜM’

6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından YouTube kanalını aktif hale getirdiğini belirten Akınan, deprem bölgesine giderek çok sayıda röportaj ve yayın yaptığını söyledi. Bağımsız bir gazeteci gözüyle kamu yararını gözeterek tüm imkanlarını kullandığını anlatan Akınan, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu arada böyle bir kişinin çıkıp son derece ağır tezler ortaya koyması bir gazeteci olarak dikkatimi çekti ve bu kişiyi araştırdım. Birçok farklı kaynağa sordum ve argümanlarının konuşulmaya değer olduğunu görünce daha fazla araştırmaya başladım. Akif Bank tezi başta olmak üzere 60’tan fazla kişi.Öncelikle Ticaret Sicili Gazetesi’nde Aktif Bank belgesinde yayınlanan belgelerdeki kişi ve şirketleri bulup doğruladım.Bu durum daha da dikkatimi çekti.Bu sebeplerden dolayı kişiden canlı yayın yapmasını ve tezini netleştirmesini istedi.Yayın kaydında da görüldüğü gibi bu kişi konudan konuya atlamış.İddialarını dağınık bir şekilde yaymış.İnternet bağlantım yarıda kesildi.Aslında Bu yayını yapmamda bana yardımcı olan arkadaş yayına girdi ve ilişkimin bozulduğunu konuşmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.Bağlantılı görüntülerin çoğu aslında o canlı yayının versiyonlarıdır.Geri kalan diğer videolarımdır. Konularla ilgili yaptığım yayınlardan oluşuyor.”

‘İŞİMİ YAPTIM’

Son olarak ne eklemek istedikleri sorulduğunda Akınan, darbe ve muhtıra dönemlerinde gazetecilik yaptığını ve Türkiye’de medyanın temel kurallarının unutulduğunu ifade etti. Gazetecilerin Anayasa’da belirtildiği gibi kamu yararı adına bağımsız çalıştıklarını kaydeden Akınan, “Hesap almak, araştırmak ve soru sormak bizim asli görevimizdir. Hafızamızı incelersek, darbeyi alan Abdullah Öcalan bile. Bu ülkeye savaş açmış binlerce insanın hayatını bu ülkede yakalanmadan önce sorgulayanların, “Ülkemiz en çok kötüye giderken dile getirilen bu kadar ağır tezleri sorgulamak bir gazetecinin asli görevidir. tarihinin kritik seçimi. Ben işimi yaptım’ dedi. (HABER MERKEZİ)

kazimkarabekirhaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu