Sanayi ve Teknoloji ile Milli Eğitim Bakanlıklarının 2023 bütçeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda.
HDP Şanlıurfa Milletvekili Nusrettin Maçin, hükümetin üniversitelerde “bilimsel fikir üretenlere karşı husumet uyguladığını” savundu.
HDP’li milletvekilleri, TBMM Genel Kurulu’nda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 bütçelerini değerlendirdi.
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Aleviler ve Alevi öğrencilere, “Çoğu Alevi ailede çocuğun kimden olduğu belli değil” dedi. Sözlerini kendisinin söylediğini iddia etti. Hakkında soruşturma açılan bu öğretmenin başka bir okulda görevine devam ettiğini söyleyen Kenanoğlu, “Bizim üzerimizden ayrımcılık yapmaya, kin kusmaya, zehirlemeye, bu sapkın inancı ve sapkın düşünceyi uygulamaya devam ediyor. Bu deliyi ne zaman yasaklayacaksınız? öğretmenlikten mi?” söz konusu.
HDP Şanlıurfa Milletvekili Nusrettin Maçin, üniversitelerde bilimsel niyet üretenlere karşı hükümetin düşman hukukuna uyduğunu, üniversite rektörlüğüne akademik mesleği olmayan ancak hükümete uyanların atandığını savundu.
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, milliyetçiliğin bir burjuva ideolojisi olduğunu belirterek; Hiçbir insanın tarihsel olarak milliyetçi olmadığını söyledi. “Milliyetçilik en büyük zehirlerden biridir.” Çepni, halkların eşitlik ve kardeşlik çabalarının bu anlamda değerli olduğunu söyledi.
“Irkçı yaklaşım içerir”
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, eğitim sürecinin asimilasyon içermemesi gerektiğini ancak ülkede üç tür asimilasyon olduğunu savundu. Bunları etnik, dini ve cinsel asimilasyon olarak sıralayan Bülbül, “Etnik olarak Kürtler, Araplar, Romanlar, Çerkezler, Ermeniler eğitim yoluyla asimile ediliyor. Dini olarak Yezidiler, Aleviler, kafirler ve Hristiyanlar asimile ediliyor. Türkler de asimile oluyor çünkü onlar asimile oluyor. Türkler hakkında ve farklı şekillerde televizyonlarda asimile edilmiştir.Mekanlarda yaptığınız şeyler ne yazık ki Türk insanının kadim değerlerini ve kutsal kültürünü içermiyor,sahte ve ırkçı bir yaklaşım içeriyor.” sözlerini kullandı.
Anadilde eğitimin değerli olduğunu belirten Bülbül, “2022’de, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde anadilde eğitim neden yasak? Kürtlerin, Arapların, Romanların anadilinde eğitim görmemesi suç. .” görüşünü savundu.
HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, annesi ve babasının Türkçe bilmediğini, Türkçeyi sonradan öğrendiğini söyledi. Ana dilinde konuşamadığını belirten Taşçıer, buna izin verecek şekilde Anayasa ve İç Tüzüğün değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Taşçıer, bir önceki Genel Kurul toplantısında anadilinde konuşmak istediğini ancak TBMM Başkanvekili Haydar Akar’ın İçtüzük gereği kendisine izin vermediğini hatırlattı. HDP’li Taşçıer, “Anadili Kürtçe olan 30 milyon vatandaş var. Onların dili ikinci resmi dil olmalı. Muhalefetle birlikte çaba göstermemiz gerekiyor. Bu bir lütuf değil, bu bizim doğal hakkımız.” sözlerini kullandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Haydar Akar, Heyet-i Umumiye’yi Anayasa ve Tüzük’e göre yönettiğini belirterek, hatiplerin sözlerinden anlaması gerektiğini söyledi.
HDP Muş Milletvekili Gülüştan Kılıç Koçyiğit, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin yoksul çocuklar için çok değerli olduğunu ancak AK Parti’nin bunu umursamadığını savundu.
Devlet okullarında tuvaletlerin temizlenmediğini ve okul-aile birliğinin tüm ihtiyaçları karşılamasının beklendiğini savunan Koçyiğit, “Öte yandan bütün okulları imam düşmanına çevirdiler. Bu da yaklaştığınızı gösteriyor. ” dedi.
